21.8.09

"- Elimden geldiğince açık konuşmak istiyorum sizinle, ama yüreğim boş.
- ...
-Yüzümden yana dönmüş bir ayna boşluk. Orda kendimi görüyorum da korkuyla, tiksintiyle doluyor içim.
- ...
- Benzerlerime, insanlara ilgisizliğim, onların eşliğinden ayırdı beni. Şimdi bir hayaletler dünyasında yaşıyorum. Düşlerim, kuruntularım içre kapatılmışım.
- Yine de ölmek istemiyorsunuz.
- Hayır, istiyorum.
- Ne bekliyorsunuz?
- Bilgi istiyorum.
- Güvence mi demek istiyorsun?
- Adına ne derseniz deyin. Tanrıyı duyularla kavramak, öyle amansızcasına anlaşılmaz bir şey mi? Ne diye yarım söz verişler ve görünmeyen mucizeler sisinde saklıyor kendini?
- ...
- Kendimize inancımız yokken, nasıl olur da bunlara inanabiliriz? İnanmak isteyip de inanamayanların başına neler gelecek? Peki, inanmaya gücü yetenler ama inanmayanlar ne olacak?
- ...
- Tanrıyı neden öldüremem içimde? Ona ilenirim, onu yüreğimden söküp fırlatmak isterim de, neden böyle ağrılar içinde, böyle aşağılanarak yaşar durur? Neden, her şeye karşın, söküp atamadığım şaşırtıcı bir gerçektir o? İşitiyor musunuz beni?
- Evet, işitiyorum.
- Bilgi istiyorum; inanç değil, varsayımlar değil, bilgi. Tanrı, elini bana doğru uzatsın, kendini açığa vurup benimle konuşsun istiyorum.
- Ama sessiz durur o.
- Karanlıkta ona doğru haykırıyorum, ama sanki hiç kimse yok orada.
- Hiç kimse yok belki de.
- Yaşamak iğrenç bir yılgı öyleyse. Kimse ölümün karşısında, her şeyin bir hiç olduğunu bile bile yaşayamaz.
- İnsanların çoğu ölüm, ya da yaşamanın boşluğu üzerine kafa yormaz ki.
- Ama bir gün yaşamanın o son anına varıp, karanlığa doğru bakmak zorunda kalacaklar.
- O gün geldiğinde...
- Korku içindeyken, bir görüntü yaratırız, sonra 'Tanrı' deriz o görüntüye."

2 yorum:

cansu. dedi ki...

bu benim cdlerimi aldığım sevgili abinin en sevdiği bayıldığı öldüğü film. ve ben izlemedim tüm ısrarlara rağmen. izleyecem. bunu niye söyledim bilmiyorum. bay.

Yiğit Tokgöz dedi ki...

bu filme ölmek ironi olur fekat bayılmak normal elbet. izlemelisin.